Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Modern bir olgu olarak sosyal bilimler 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Sosyal bilim modern dünyaya ait bir girişimdir. Modern dünyada gerçeklik hakkında, bir biçimde ampirik olarak doğrulanan sistemli, dünyevi bilgi üretme çabasına dayanır. Adına “Büyük Dönüşüm” dediğimiz değişimi, diğer bir deyişle moderniteyi anlama çabası ile ortaya çıkmıştır.
Modernite olarak adlandırılan dönem, yeni sosyal yaşam biçimlerinin çarpıcı biçimde gelişimine yol açan karmaşık, sosyal, ekonomik, politik ve kültürel süreçleri içermektedir.
Siyasal olarak: Fransız Devrimi ile gelen büyük değişim ve ulus-devletlerin kurulması
Ekonomik olarak: Sanayi olgusu (işçi kitlelerinin varlığı, bilimsel örgütlenme, verimlilik, aşırı üretim, kar arayışı, rekabet…)
Kültürel olarak: Rasyonalizmin artması
«Toplum» üzerinde neden düşünmeye başlıyoruz?
Yaşanan tüm bu değişimler karşısında, yöneticiler, siyasetçiler, aydınlar, “toplum” denen “nesne”nin kavranması, anlaşılması, bir düzene kavuşturulması, bu düzen temelinde yönetilmesi ve yönlendirilmesi gibi ihtiyaçlarla karşılaşmışlardır.
Tüm bu hızlı dönüşümün ardındaki katı olanı keşfetme çabası olarak, değişimi açıklayabilecek, topluma dair kendisi değişmez olanı, yasayı bulma amacıyla sosyal bilimler kurulur. Bu anlamda sosyal bilimlerin yasacı bilimler olarak (nomotetik) kurulduğunu söyleyebiliriz.
16. ve 17. yüzyıllarda doğa bilimlerinin mottosu «Bilmek yapabilmektir» idi. Doğayı tümel olarak bilmek demek, ona aynı zamanda hakim olabilme gücünü de beraberinde getirir.
Sosyal bilimlerin de yasacı bir bilim olarak doğması bu anlayışla özdeştir. Değişen, dönüşen insanın ve toplumun yasalarını keşfetme ve bu yasaları keşfettikten sonra yönetme, kontrol etme, denetim altında tutma ve hakim olma amacını güder.
Bu nedenle, yeni bir sosyal düzenin istikrarlı biçimde kurulmasına çalışılacaksa, söz konusu bilimin olabildiğince kesin (pozitif) olmasında yarar vardı. Taklit edilecek model olarak gözlerini Newton fiziğine çevirdiler. Auguste Comte, kendi bilimsel yöntemini sosyal fizik olarak adlandırdı.
Üniversiteler
Modern devletin kararlarını dayandırabileceği daha kesin bilgiye duyduğu gereksinim nedeniyle 16. yüzyıldan beri ölmeye yüz tutmuş üniversiteler, 18. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılda, bilginin yaratıldığı başlıca kurumsal yer olarak yeniden canlandı.
On dokuzuncu yüzyılın entelektüel tarihine her şeyden önce, bilginin disiplinlere ayrılması ve meslekleşmesi, yani yeni bilgi üretmek üzere devamlılık gösteren kurumsal yapıların oluşturulması süreci damgasını vurmuştur.
Tarih: 2020-12-01 07:23:56 Kategori: Sosyal Bilgiler
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Sosyal Bilimlerin Kuruluşu Nedir
Sosyal bilim modern dünyaya ait bir girişimdir. Modern dünyada gerçeklik hakkında, bir biçimde ampirik olarak doğrulanan sistemli, dünyevi bilgi üretme çabasına dayanır. Adına “Büyük Dönüşüm” dediğimiz değişimi, diğer bir deyişle moderniteyi anlama çabası ile ortaya çıkmıştır.
Modernite olarak adlandırılan dönem, yeni sosyal yaşam biçimlerinin çarpıcı biçimde gelişimine yol açan karmaşık, sosyal, ekonomik, politik ve kültürel süreçleri içermektedir.
Siyasal olarak: Fransız Devrimi ile gelen büyük değişim ve ulus-devletlerin kurulması
Ekonomik olarak: Sanayi olgusu (işçi kitlelerinin varlığı, bilimsel örgütlenme, verimlilik, aşırı üretim, kar arayışı, rekabet…)
Kültürel olarak: Rasyonalizmin artması
«Toplum» üzerinde neden düşünmeye başlıyoruz?
Yaşanan tüm bu değişimler karşısında, yöneticiler, siyasetçiler, aydınlar, “toplum” denen “nesne”nin kavranması, anlaşılması, bir düzene kavuşturulması, bu düzen temelinde yönetilmesi ve yönlendirilmesi gibi ihtiyaçlarla karşılaşmışlardır.
Tüm bu hızlı dönüşümün ardındaki katı olanı keşfetme çabası olarak, değişimi açıklayabilecek, topluma dair kendisi değişmez olanı, yasayı bulma amacıyla sosyal bilimler kurulur. Bu anlamda sosyal bilimlerin yasacı bilimler olarak (nomotetik) kurulduğunu söyleyebiliriz.
16. ve 17. yüzyıllarda doğa bilimlerinin mottosu «Bilmek yapabilmektir» idi. Doğayı tümel olarak bilmek demek, ona aynı zamanda hakim olabilme gücünü de beraberinde getirir.
Sosyal bilimlerin de yasacı bir bilim olarak doğması bu anlayışla özdeştir. Değişen, dönüşen insanın ve toplumun yasalarını keşfetme ve bu yasaları keşfettikten sonra yönetme, kontrol etme, denetim altında tutma ve hakim olma amacını güder.
Bu nedenle, yeni bir sosyal düzenin istikrarlı biçimde kurulmasına çalışılacaksa, söz konusu bilimin olabildiğince kesin (pozitif) olmasında yarar vardı. Taklit edilecek model olarak gözlerini Newton fiziğine çevirdiler. Auguste Comte, kendi bilimsel yöntemini sosyal fizik olarak adlandırdı.
Üniversiteler
Modern devletin kararlarını dayandırabileceği daha kesin bilgiye duyduğu gereksinim nedeniyle 16. yüzyıldan beri ölmeye yüz tutmuş üniversiteler, 18. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılda, bilginin yaratıldığı başlıca kurumsal yer olarak yeniden canlandı.
On dokuzuncu yüzyılın entelektüel tarihine her şeyden önce, bilginin disiplinlere ayrılması ve meslekleşmesi, yani yeni bilgi üretmek üzere devamlılık gösteren kurumsal yapıların oluşturulması süreci damgasını vurmuştur.
Tarih: 2020-12-01 07:23:56 Kategori: Sosyal Bilgiler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx